5 Eylül 2016 Pazartesi

bundan 3 yıl öncesi





Sohbet etmeye geldim. Uyarıyorum ki sohbetim çok eğlenceli değildir. Edebi bir içerik de en azından şu an için vaat etmiyorum. Dinleyen varsa, başlıyorum.

 'Ben ne yazmışım böyle? Hepsi saçmalık!'  Hissi öyle kolay yok olan bir his değilmiş. Zamanla geçer demiştim, azaldı ama hala suratıma çarpıyor.
''Bütün derdim kendimledir.''
Bu yüzdendir ki kendimi bu kadar anlatmaya çalışmam, daha doğrusu kendimi bu kadar tanımaya çalışmam.

 Yanlış hatırlamıyorsam harfleri bir düzen halinde yazmayı 11 yıldır beceriyorum. Kendime ait ilk yazı ve şiirimsi üretimlerim 8 yıl önceydi ama pek şiirden sayamıyorum. İlk satırı, 'Güzel kitap,güzel kitap' diye başlayan şiirim okul birincisi olmuştu. Şiir demeye bin şahit.
Bundan 4 ya da 5 yıl önce, ergenliğe yeni yeni girmişim ama ağır bir başlangıç olmuş. O zamanlarda en çocuksu sorunumu abarta abarta, kelimeleri süsleye süsleye yazdığım defterim; bugünkü yazdıklarımın temeli oldu. O gün bugündür yazıyorum. Yazdığımı zannediyorum.
 3 yıl önce de, bugün, buraya yazmaya başladım. Karar süreci uzadı gitti, ama tam 3 yıl önce bugün ilk defa yazdığımı insanlara gösterme cesaretinde bulundum.
O dönemlerde bu bloga özel defterim vardı. Takip edenler, tabi 3 kişi o zamanlar, üçünü de unutmam, böyle maddeler yazıyor. Yazılacaklar, taslaklar onlar bunlar hepsi listeli. Sonradan bıraktım gerçi bunu.
Çok az  tanısam da kalbini hissettiğim biri var, en son bir yorumda şunu demişti; '' Sonra yazmaya başladın ve maalesef, fakat büyük bir sevinçle, girdaba kapıldın. Yazmaya başladı mı birisi, geri bırakamaz. Bu yolda sürünür, kendini kaybeder, acıdan kıvranır ama bırakamaz.''
Öylesine doğru, öylesine beni anlatıyor ki, hayran kalıyorum. Gerçek anlamda yazmaya 3 yıl önce burada başladım ve o zamandan beri,bugün bile, defalarca 'sakın yazmayı  bırakma' tepkisi aldım.
Teşekkür edip, mutlu oluyorum, iyi dilekler hep havada uçuşuyor. 
 İyi dilekler bana cidden iyi geliyor. Yüzünü görmediğim, tanımadığım insanlar bana çok samimisin, çok eğlencelisin, iyi kalplisin, seni seviyorum, çok yeteneklisin yazmayı bırakma diye uzayıp giden içtenlik dolu mesajlar atıyor. Öyle anlık sohbetlerde çok laf yapan biri değilim, düşünüp uzun uzun yazma taraftarıyım, içimde oluşturdukları sevinci ne kadar belli edebildiğimi bilmiyorum ama, burada dahi gelen her yorum bana tekrar tekrar hayaller kurduruyor.
Zaten ben yazmayı bırakamam. Bundan ibaretim. Kendimi istediğim gibi ifade edebildiğim tek zaman elime kalemi aldığım zaman. Konuşurken, mesaj yazarken, telefonda söylemek istediklerimi söyleyemiyorum. Düşünüp yazmaya başladığım zaman, içimdekiler bir 'millet ne der' süzgecinden geçmeden, olduğu gibi kalbimden kalemime dökülüyor. Normalde kendime bile itiraf edemediğim tüm gerçeklerim, defterlerimde yer aldıysa, inanmaktan başka çarem kalmıyor.

Velhasıl bugün bu sohbeti çok uzatamıyorum. Kendimi yeni şeylere hazırlıyorum. Benliğimi aramaktan çıkıp, kendimi yeniden yazmaya çalışıyorum. 3 yıldır, 3 gündür veya 3 saattir burada olan herkese teşekkür ediyorum, iyi ki varsınız. Bütün içtenliğimle söylüyorum bunu. Beni okuyup anlayanlar oldukça yazmak daha özel ve daha anlamlı oluyor.

10 yorum:

  1. Merhaba. Sanırım defterlerle alıp veremediği olan tek ben değilmişim. Üstelik tanıdık çok şey var anlattıklarınızda. Dönüp okumak istemediğim şeyler yazmışım kabul ama onları yazmadan bu günler olmazmış bunu da kendimce çıkarttım. Yazmam bir şairin ibadetidir. Yahut bir yazarın. İbadet ederken insan ne kadar saf ise yazarken de öyledir. Yani en azından sizin bizim gibi insanlar. Samimi bir yazı olmuş . Yazmaya devam. Özgürce!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok güzel bi ifade olmuş aslında,yazmak bir şairin yahut yazarın ibadetidir derken. Böyle saf böyle içten olmak bizlere verilmiş en büyük armağan. Teşekkür ediyorum,özgürce yazmaya devam!

      Sil
  2. Kimileri abarttığımı, kimileri de daha kendimi bilmeden bir insanın benliğini hissetmenin ne kadar saçma olduğunu söyleyecek. Her saniye değişen bilincim yüzünden belki bu bana bile olabilir ama yazımla tanıyabildiğiniz kadar tanıyın beni. Bu benim ikinci cümlem. Hayata geriden başladım ve yazılarında kendimi buluyorum. Hataların ve saf gözyaşların öyle güzel işlenmiş ki kelimelere. Mürekkebin lekesi dilinde kalmış, tenine yazmışsın cümlelerini. Gülerken veya ağlarken fark etmez; nasıl nefes aldığımız anda öldüysek öyle kalacak bunlar aklımızda. Bir şizofren gibi kendi hayal dünyamızda insanlar öldüreceğiz bazen onlar bizi öldürecek fakat yine yaşayacağız, yazılarla. Bırakma, sana güneşin altın saçlarını vaat ediyorum. Iyi ki varsın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. seni tanıyorum, iyi ki varsın diyerek başlıyorum.Kendinden emin olamadan bilmediğin bi insanın benliğini hissettmek,bu sana olduğu gibi evrenindeki paraleline de oluyor. Seni hissediyorum, tenime işlediğim kelimeleri hissettiğim gibi.Güneşin altın saçları için,yazmayı bırakmayacağım. Öldüreceğiz kötülükleri kafamızda.Seni seviyorum.

      Sil
  3. 3 yıl olmasa da yaklaşık 1 yıldır seni takip ediyorum.Yazılarında kendimi buluyorum çok farklı gelicektir belki ama senin yazılarından önce intihar eşiğine gelmiştim ta ki senin yazıların karşıma çıktı ve ilaç gibi geldin bana sakın yazmayı bırakma ... seni daima takip edicem bu arada twitterda çok başka burda çok başka hilal elifsin :) ama iki türlüde çok sıcak ve tatlı bir kızsın yolunda başarılar dilerim..
    - Bir küçük insan

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bir küçük insan,kim olduğun konusunda emin olamadığım için şu an utanıyorum, o yüzden bireysel bir cevap veremedim ama beni nasıl mutlu ettin bilemezsin. Yazılarıma anlam verilmesi, değer verilmesi benim için çok büyük bir şeyken senin söylediklerin öylesine etkiledi ki tarif edemem. Twitterda farklı burda farklıyım evet ama emin olabilirsin ikisi de gerçek hilal elif. Yazarken ruhumun farklı bir parçası,en derinleri yansıyor buraya. Orada da hayat dolu,eğlenen parçam ortaya çıkıyor. İkisi de ruhumun izleri.
      Yazacağım, daima yazacağım. Çok teşekkür ediyorum, seni seviyorum.

      Sil
  4. Şuan bana cevap vermen bile beni o kadar mutlu etti ki... Sanırım senden çok iyi bir dost olur,seni seven,seninle dost olan şükretmeli..Denizin dibinde kumların arasına saklanmış inci gibisin.Seni seven,dost olarak görenlere şunu iletmeni isterim;SENİ ASLA KAYBETMEMELİLER ..

    -Bir küçük insan

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. her cümlesinin altı çizilesi bi yorum olmuş bu, gel konuşalım ama utanıyorum ne diyeceğimi bilemiyorum. Aslına bakarsan hep hayalini kurduğum şeylerdi bunlar. Bu blogta bu yazdıklarımla beni tanıyan ve bu denli güzel yorumlar yapan insanlar. Bu kadarını hak etmiyorum ama her kelimeni kalbimin derinlerinde hissediyorum,sağol bir küçük insan

      Sil
  5. "gel konuşalım" demişsin ya kahve kokan güzel kız.Sen böylesine güzel yazıları bizle,benimle paylaş benimle konuşmuş kadar oluyorsun merak etme.Sana yorum yapmaya devam edicem yeni yazını-yazılarını merakla bekliyorum...
    Umarım çok beklemeyiz.. :)
    Ve şunu eklemek istedi bir küçük insan;Özü sözü bir olan candan insan Seni seviyorum..... ( sevdiklerini daima ara ve sor ben bunu yapmak için biraz geç kaldım sende kalma)
    - Küçük bir insan

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kendime gelir gelmez, değer verdiklerimi mutlu etmek için savaşacağım. Ama ben mutsuzken elimden bir şey gelmez, sadece bekleyin, söz veriyorum.

      Sil

nolur yorum yapın